25 Haziran 2009 Perşembe

Mursallı Tarihçesi

Rivayetlere göre Mursallı adı Osmanlı zamanında bu bölgeye yerleşen ‘’Musa ve Ali’’ isminde iki çobandan esinlenerek konulmuş ve yıllar içerisinde değişerek son halini almıştır.

Genel nüfus yapısı mübadele kökenli olan kasabamız Arnavut ve daha çok Patriyot kökenli ailelerden oluşur.

Lozan Barış Antlaşması sonucu gerçekleşen Mübadeleye kadar Mursallı bölgenin en gelişmiş Rum yerleşkelerinden biriydi. Çevresindeki köylere göre çok daha fazla gelişmiş, yoğun ticari faaliyetlerin gerçekleştiği modern bir yapıya sahipti. 1860 yılında yapıldığı tahmin edilen, bölgenin en büyük kiliselerinden birinin Mursallı’da bulunması Mursallı’yı o dönem civar köylerden ayıran en önemli özelliklerden biriydi. 1920’li yılların başına kadar ve daha önceleri ülkemizde yaşanan düşman işgali bölgemizi de derinden etkiledi. Fakat o dönemde çevre köylerde yaşanan zulüm ve yıkımlardan Mursallı etkilenmedi. Bunun nedeni Mursallı’nın köklü bir Rum yerleşkesi olmasıydı.

30 Ocak 1923 yılında imzalanan tarihimizin en prestijli antlaşmalarından biri olan Lozan antlaşması ile, 1 Mayıs 1923 tarihinden itibaren Türkiye topraklarında yaşayan Rum-Ortodoks Türkiye vatandaşları ile Yunanistan topraklarında yaşayan Müslüman Yunan vatandaşlarının zorunlu olarak değişimi(mübadelesi) başladı. Bu mübadele İstanbul’daki Rum halkı ve Trakya’daki Müslüman halkı kapsamadı. 1924’ten itibaren Mursallı’ya yerleşen mübadiller Selanik’in Grebene(Grevena) kasabasından ve bu kasabaya bağlı köylerden göç etti. Mursallı’ya yerleşen mübadillerin büyük kısmının Yunanistan’dan geldikten sonraki ilk ikamet yeri Burdur oldu. Burdur tarıma elverişli bir bölge olmadığı için atalarımız orayı pek beğenmediler. Zirai faaliyetlere daha müsait bir coğrafya taleplerini Ankara’ya bildirmek için hazırlıklara başlandı. Bu görev için İstanbul’da tahsilini tamamlayıp Grebene’de öğretmenlik ve imamlık yapan Behzat Hoca(Önder) seçildi. Dönamin (1924) iskan bakanı Behzat Hocanın hocasıydı. Yeni iskan yeri talep etmek için Ankara’ya giderken trende tanıştığı Ortaklar köyünden Mustafa adındaki bir askerden Mursallı Köyü’nün yerleşim için çok uygun olduğunu, buranın mübadele dolayısıyla boşaltıldığı bilgisini alır. Behzat Hoca bu tavsiye üzerine Ankara’da milletvekili Hamdullah Suphi Tanrıöver’e ricada bulunur. Mustafa Kemal Atatürk’le de görüşen Behzat Hoca Mursallı’ya yerleşmek için gerekli izni alır. Behzat Hoca bu nedenle Mursallı’nın kurucusu olarak anılır.
Mübadillerin köye ilk geldiklerindeki manzara o dönemde yaşananlar göz önüne alındığında çok farklıydı. Tüm çevre köyler Yunan gazabına uğrarken Mursallı sapasağlam durmaktaydı. Mübadiller evlerine yerleştikten sonra kendilerine hane nüfusuyla orantılı olarak toprak, incir bahçesi, zeytin ağaçları verilmiştir. Mübadillerin karşılaştıkları bir başka durum ise Mursallı’da yaşayan, Balkan Harbi sonrası geldikleri sanılan 5-6 hane Arnavut aileleridir.Mübadillerin yolculuğu Grebene’de başlayıp Mursallı’da son bulmuştur.

ATATÜRK’ÜN MURSALLI’YA GELİŞİ

Hemşerisi olarak her zaman gurur duyduğumuz, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 1937 senesinde Ege Manevralarının uygulanışı sırasında Mursallı’ya gelmiştir. Mursallı’da Albay İsmail Hakkı Tekçe komutasındaki muhafız alayını denetlemiştir. Atatürk Mursallı’daki Tarasut Tepesine çıkarak denetlemeler yapmıştır. Atatürk’ün Ege manevraları dolayısıyla Mursallı’ya gönderdiği bir de madalya bulunmaktadır.
Belgenin daha net görünmesi için silik yazıların üzerinden geçilerek okunması sağlanmıştır. (Belgeyi büyütmek için üzerine tıklayın)